Tuesday, March 13, 2012

arınma belirtileri

Arınma (detoks) semptomları kişiden kişiye çok değişiyor. Çok sigara, kahve, içki içen, hayvansal ürünleri sıkça tüketenlerde genelde arınma süreci çok ağır geçebiliyor. Detoks merkezlerinde 4 gün boyunca ağır migren krizleri çeken ve durmadan kusanları görmüştüm. Hiçbir detoks, özellikle de ilk 4-5 günde çok keyifli ve "normal" bir günmüş gibi geçmez ama yaşanacak sıkıntıları mümkün olduğunca azaltmak için detoksa alıştıra alıştıra başlamakta fayda var. Rakılı kebaplı bir geceden çıkıp da ertesi gün sadece sıvı tüketmek ağır ve acılı bir arınma süreci için davet.

İlk sebze-meyva suyu orucumu tuttuğumda zaten 6 aydır tamamen vegan ve çiğ besleniyordum, kahve, şeker, kola, unlu gıdalar hayatımda yoktu. O seferde ilk 2 gün devamlı meyva suyu sıkmaktan biraz yorgun ve böyle bişeye sonunda (ve bir merkeze gitmeden evde) başlamış olmaktan dolayı öyle mutluydum ki baş ağrıları dışında çok fazla bir etki hissetmemiştim. Ama sonraki seferler oldukça benzer geçti. Aşağıda hem kendi deneyimlerimden yola çıkarak hem de farklı kaynaklardan topladığım bir özet var.

ilk 4 gün genelde böyle hissederim
Birinci aşama (1-2. günler)
Kan şekerinin düşmesiyle birlikte metabolizma yavaşlamaya başlar, kan basıncı düşer ve hatta kalp atışı bile yavaşlar. Bunların en büyük yansıması üşüme ve kaslarda zayıflık ve yorgunluk hissidir.

Birinci aşama arınma genelde en zoru ve sancılısıdır. Baş ağrıları (özellikle kahve, sigara ve glutenli ürünler tüketenlerde çok ağır olabilir) baş dönmesi, aşırı yorgunluk, bulantı, gözlerin cam gibi bakması, nefesin kötü kokması ve dilin üzerinin kalınca beyaz bir tabakayla kaplanması ilk belirtilerdir. Geleneksel Çin Tıbbı ve Ayurveda dilin vücudun ve tüm organların aynası olduğunu söyler. Dildeki renk ve büyüklük değişimleri iç organların sağlığı hakkında çok bilgi verir. Sağlık amaçlı detoks yapan birçok kişi de aslında oruçlarına dil üzerindeki beyaz tabakadan tamamen kurtlulp doğal pembe ve temiz rengine dönene kadar devam ederler.

Açlık hissi de en çok bu dönemde kendini belli eder ama bağırsakta son sindirimin de bitmesiyle fiziksel açlık da  birkaç güne yok olur. Orucun sadece suyla mı  yoksa sebze-meyva suyuyla mı tutulduğuna göre de 40-60 güne kadar tekrar açlık hissedilmeyebilir. Ama yiyeceğe duygusal bağımlılık varsa o devam eder.
sizin diliniz hangisi?

İkinci aşama (3-7. günler)

Depolanmış yağların parçalanmaya başlamasıyla ciltte yağlanma ve sivilcelenme görülmeye başlanabilir. Cilt de solgunlaşabilir.

Dışardan bakınca kişi solgun ve iyi görünmese de sindirim sisteminin tamamen kapanmış olmasıyla vücüt tüm enerjisini arınma ve yenilenme için kullanmaya başlar. Bağışıklık sistemi ve beyaz kan hücrelerinin aktivitesi artar. özellikle akciğerlerde ve de diğer temizleme organlarında (deri, böbrek, kalın bağırsak vb) onarım iyice hızlanır. Ne kadar derinde ve nelerin temizlendiğine bağlı olarak kişi bazen kendini çok enerjik ve canlı, bazen de çok halsiz, ağrılı ve yorgun hissedebilir.

Üçüncü aşama (8-15. günler)
Bir haftadan sonra enerjinin yükselmeye başlar, zihnin berraklaşır ve kişinin kendini gerçekten iyi hissetmeye başlar. Ama eskiden kalma yaralanmalar sakatlıklar varsa onların çevresindeki dokular tamamen iyileşmeye başlar. Mesela  10 yıl önce ayağınızı kırdıysanız orada ağrı hissedebilirsiniz, bu ağrı kırık çevresindeki kireçlenmenin ve olası sertleşmiş dokuların tamamen iyileştiğinin göstergesidir. Ara ara kaslarda, özellikle de bacaklarda ağrılar ve tutulmalar görülebilir. Dil hala beyaz bir tabakayla kaplı olabilir.  Zaman zaman nefes de hala kötü kokabilir.

Dördüncü aşama (16-30. günler)
Vücüt her anlamda oruç sürecine tamamen alışmıştır. Zihin daha da açıktır, konsantre olmak yeni şeyler öğrenmek kolaylaşır. Duygular da oldukça dengelidir Enerji seviyesi çok yükselmiştir ve yorgunluk dönemlerinin hem süresi kısalmıştır hem de araları çok açılmıştır. Nefesin artık kokmaması ve dilin doğal pembe rengine dönmesi temizlenme ve onarma işlemlerinin bittiğine işarettir. Orucu bozmaya bu dönemde başlanabilir.


Malesef 1 gün de 15 gün de sürse detoks süreci boyunca ben hep çok üşürüm. Öğleden sonraları kısacık da olsa mutlaka uzanma ve mümkünse 15 dakika uyuma isteği duyarım - uyuyamadığumda direk rengim soluyor ve göz altlarım torbalanıyormuş. Kokulara, seslere ve kalabalığa hassaslığım çok artar.
Ve belki de arınmanın fiziksel boyutundan daha derinlere inmeye başladığının en hoş yansımalarından biri  evimde de dip köşe temizlik yapar ve artık ihtiyacım olmayan şeylerden kurtulurum. Vücudum kendi kendini temizler ve yenilerken ben de yaşam alanımdaki fazlalıklardan kurtulur ve temizlerim. Bu oruçta daha o aşamaya gelmedim.

No comments:

Post a Comment