Friday, March 16, 2012

10-11. günler

10 gün gelmiş geçmiş bile! Başladığımdan bugüne neler değişti, neler aynı kaldı:
- Başlamadan önce gece 8.5-9 saat uyumadan asla uyanamıyordum, son 2 günde bu yaklaşık 7 saate indi
- Kesinlikle daha az yorgunum ve gün içinde çok enerjim var
- Zihnim çok daha berrak, gün içinde aklım daha az daldan dala atlıyor ve daha kolay konsantre olabiliyorum
- Vücudum çok daha esnek ve hafiflemiş gibi
- CranioSacral çalışmalarım müthiş derinleşti (ki en sevindiğim budur!)
- Dişlerim beyazlaştı ve temizlendi, oysa ben pancarlar ıspanaklar boyar diye düşünüyordum
- Cildimin tonu birazcık daha düzeldi, ama hala beklediğim kadar ışıltılı değil. Üstelik devamlı keselendiğim için aslında beyazlaşıyorum.
- Hala kocaman ve acıyan sivilcelerim var
- El, ayak bileklerim ve boynum çok inceldi
- Görenler "çok kilo vermişsiiiin" diyorlar, ama dün yaptığım yeni yıkanmış kot testi onlarla aynı fikirde çıkmadı.
- Kalabalığa ve kokulara çok hassaslaştım
- Hala üşüyorum. özellikle el ve ayak parmaklarımın en son 2 boğumunun üst tarafı uyku, yoga ve sıcak duşlar dışında sanırım hiç ısınmıyor.
- Öğleden sonra 20 dakika da olsa uyumak hala iyi geliyor

Salata Suyunun malzemeleri
Önceki oruçlarım zamanında zaten beslenmem mümkün olduğunca organik ve tamamen çiğ idi. O yüzden onlarda arınma çok daha hızlı oluyordu diye düşünüyorum, çünkü temizlenecek çok da bişey yoktu. Oysa son 2 yıldır ne yediğimi pek bir umursamaz oldum ve sanırım onları temizlemek biraz daha uzun sürecek. Bu yüzden 40 gün iyi ve içgörülü bir kararmış.

İlginçtir daha önceki oruçlara başladığım an sindirim sistemim kendini sanki zırhla kuşatırdı. Yanımda kim ne yerse yesin, ne kadar sevdiğim yiyeceklerden konuşulursa konuşulsun hiç etkilenmezdim. Şimdi hemen her gün aklıma humus ve tofu geliyor ve sanki onları düşündüğüm zaman biraz acıkıyorum. Büyük ihtimalle bu duygusal olarak tetiklenen bir açlık. Düşük bir ihtimal de bu ikisinde olan bir besin maddesinin eksikliğini çekiyorum ve o yüzden canım istiyor. Ama bir gün içinde kilolarca sebze ve meyva tüketirken ne eksik olabilir ki?

Salata Suyu
Bu gece bir "salata suyu" yaptım. İçtiğim sebze-meyva sularının renkleri konusunda hafif takıntılıyım. Yeşilleri sadece yeşillerle, kırmızıları ve turuncuları da sadece uyumlu benzer renklerle sıkarım. Mesela benim için ıspanak-havuç-elma imkansız bir içecektir. Aynı şekilde portakal, havuç, pancar sıkıyorsam içine asla kereviz sapı ya da brokoli giremez. Limon, zencefil, beyaz lahana ve yeşil elma jokerlerim, onlar her renkte içeceğe eklenebiliyor. Renk grupları karışınca , ortaya bulanık bişey çıkıyor ve ben o görüntüyü sevmiyorum. O yüzden de günde bir yeşil, bir sarı/turuncu bir de kızmızı/pembe tonlarında içeceği ayrı ayrı içmeye çalışıyorum. Salata suyu bu anlamda insanlık için önemsiz ama benim için devrim niteliğinde bir adımdı. Üsttteki resimdeki sebzeleri sıktım; kıvırcık marul, roka, maydonoz, kereviz sapı, kırmızı biber, çarliston biber, sivri biber, beyaz lahana, salatalık, domates. Çıkan su 2 kere süzmeme rağmen domatesten dolayı biraz posalı gibi oldu. Çok az pembe himalaya tuzu ve bir çay kaşığı zeytinyağı ekleyip içtim. Sivri biber acıymış, onun acısı rokayla karıştı. Aman nasıl nefisti ve lezizdi anlatamam! Şimdi resmen bir mutluluk bulutu olarak oturuyorum. Belki bu mutluluk hali, ileride renkleri karıştırıp daha çeşitli karışımlar yapmam için varolan saplantılarımı da kırar.

1 comment:

  1. birkaç kaynakta aynı/benzer renkte meyve sebzelerin suyunu sıkmanın daha faydalı olduğunu okumuştum.
    belki duymuşsunuzdur aidin salih de kitaplarında farklı renkte meyvelerin suyunun karıştırılmaması gerektiğinden bahseder.
    bu arada ben de beslenme konusunda bir devrim yapıp çiğ meyve ve sebzeye geçtim. 1 günlük oruç tuttum. şimdi pazartesi günü başlayacağım 3 günlük oruca hazırlanıyorum. daha sonra meyve sebze suyuyla beslenip ardından 10 günlük oruca geçeceğim. farklı kaynaklardan pek çok şey okudum. türkçe bir kaynak olarak blogunuzu bulmak da güzel oldu. insan kendini yalnız hissetmiyor.

    ReplyDelete