Saturday, April 7, 2012

31-33. günler

Sanırım bitti. Artık devamlı acıkıyorum, çok net fiziksel bir açlık. Bu açlık orucu sonlandırıp katı gıdalara dönmek için çok sağlam bir işaret.

Ancak bir sorunum var; kendimi çok iyi hissediyorum. Bir aydan fazladır sadece sıvılarla beslendiğim için sanki titreşimlerim değişti, daha yüksek bir frekansta gibiyim. Önceki deneyimlerimden biliyorum ki katı bişeyler yemeye başladığımda, özellikle de ilk defa yağlı bişey yediğimde titreşimlerim de yine değişecek, ağırlaşacağım ve bu çok depresif bir durum. Bir aylık açlıktan sonra tekrar yemek yemek aslında rüya gibi olmalı değil mi? Benim için hiç öyle olmadı. Hatta her arınma sonrası katı gıdalara dönünce sindirimin ne kadar yorucu bişey olduğunu farkettim. Tek bir meyva yemek tamam ama mesela karışık ya da yağlı şeyler gerçekten bir anda bir ağırlaşma, hatta çökme hissi yaratabiliyor. Özellikle de son 20 günde kendimi bu kadar hafif, esnek ve enerjik hissettikten sonra içimde bişey yemek yemeye fena halde direniyor. O direnci en fazla 1-2 gün içinde çözmeliyim. Çünkü tam da bedenim bana ne söylüyor, ne istiyor bu kadar net duyabiliyorken ona sırtımı dönüp tam tersini yapmak pek bir anlamsız olacak.

Garip bir şekilde üzücü bir durum oldu bu. Daha fazla zorlamak gerçekten bedene eziyet olacak ama gerçekten çok mutluydum yahu; 5.5 saat uykuyla canavar gibi uyanmak, gün içinde saatlerce yoga öğretecek ve sonrasında yürüyüşe çıkacak enerjide olmak, esneklik, hafiflik ve gördüğüm herkesten gelen "cildi ışıl ışıl" iltifatları...

Yemek bağımlılıkmış, ama yememek de kendince bir bağımlılık yaratabiliyormuş bunu farketmiş oldum.

No comments:

Post a Comment