Bugün 30. gün, gerçekten
bir ayı tamamladım ve çok mutluyum. 30 gündür çiğnemedim,
arada sırada kaçan portakal lifleri dışında katı bir şey
sindirmedim, sadece içtim. Son 2 haftadır da bu duruma çok
alıştım ve rahat ettim.
Bu 30 günde neler
değişti:
![]() |
Buğday çimi suyu |
- İlk 10 günde yoğun
detoks zamanları arasında belki birkaç saat kendimi iyi
hissederdim, sonra tekrar yorgunluk, üşüme nöbetleri gelirdi.
Dilimin üstü hep bembeyaz, yüzüm ve sırtım birbirleriyle
sivilce çıkarma yarışında, cildim ya kağıt gibi kuru ya da
mumlu kaplanmış gibi yağlı olurdu. Son günlerde ise belki iki
güne bir akşam saatlerinde hafif bir arınma periyodu yaşıyorum o
kadar. Kalan zamanlarda sabahtan akşama çok enerjiğim.
- Cildim yumuşacık
oldu, yüzüme baktığımda gördüğüm ışıltı da açıkçası
çok hoşuma gidiyor. Bu hiçbir kremin kozmetiğin veremeyeceği,
taa içerden gelen nefis bi duruluk ve ışık.
- Başlamama temel
sebeplerden biri 10 saatten az uyuduysam yataktan anca kazınırcasına
kalkabilmemdi. Orucun ilk günlerinde de mutlaka bir öğleden sonra
uykusuna ihtiyaç duyardım. Bu aralar geceleri
hep çok geç yatıyorum ama sabahları 5.5-6 saat uykuyla canavar
gibi kalkıyorum.
- Pazartesiden beri
tartılmadım ama toplamda 5-7 kilo arasında bişey vermiş olmam
gerek. (Bir sonraki oruç için kendime not: Tamam evine tartı alma
ama lütfen başladığın gün bi yerde tartıl!)
- Meyva şekerine
hassasiyetim de azaldı. Çok elma suyu hala ishal etkisi yapıyor ama artık portakal, havuç vb suları tek başına içebiliyorum ve şeker beynime vuruyormuş gibi hissetmiyorum. Acaba diyorum bende candida vardı da arada
o da mı temizlendi?
- Belki de uzun yıllardır en yoğun günlerimi yaşıyorum. Yoga dersleri ve CranioSacral seansları veriyorum, hala web sitesi yapmayam çalışıyorum, çok acayip girişimci iş planları içindeyim, her hafta 2-3 gün şehir dışındayım, haftaya Ankara'da düzenli olarak seanslar vermeye başlıyorum, kalan günlerde yurtdışından misafirlerim oluyor. En önemlisi iş yoğunlığundan arkadaşlarını feda eden bir Istanbul insanı olmamaya çalışıyorum. Asya'dayken öyle (mutlu) aylarım oldu ki günümün en önemli aktiviteleri "pazardan mango almak ve sonra anatomi çalışmak" idi. Şimdi bu kadar yorucu bir ülkede, bu kadar farklı alanlarda kendimce bu kadar yoğunluğa yetecek ve hatta hepsinden müthiş keyif almamı sağlayacak acayip bir ruh hali içindeyim. Bu çok coşkulu ama çok da dengeli de bir enerji. Bir ara Bor madeninin ne kadar bitmez bir enerji kaynağı olduğuna dair muhabbetler vardı ya, sanki ben kendi Bor kaynağımı buldum ve onunla yaşıyorum. Sadece bu arınmalarda ve Vipassana kurslarında dokunabildiğim çok farklı bir enerji hali bu.
- Daha önce de duygulsallaştığımdan sözetmiştim. Sanırım aslında aylardır ittirip kaktırıp kutulamaya çalıştığım duygular da bu arınmayla birlikte önce bir yüzeye çıkıyorlar ve o anda onlarla yüzleşebiliyorsam gidiyorlar. Duyguları bastırmak, oyalanmak, kaçmak için saldırabileceğim abur cubur olmayınca da onlarla yüzleşmekten başka çok da seçeneğim kalmıyor. Birikmiş lenf sıvısı, depolanmış yağlar, toksinler nasıl atılıyorsa, artık ihtiyacım olmayan duygulardan da bu aralar aynı şekilde arındığımı hissediyorum.
- Belki de uzun yıllardır en yoğun günlerimi yaşıyorum. Yoga dersleri ve CranioSacral seansları veriyorum, hala web sitesi yapmayam çalışıyorum, çok acayip girişimci iş planları içindeyim, her hafta 2-3 gün şehir dışındayım, haftaya Ankara'da düzenli olarak seanslar vermeye başlıyorum, kalan günlerde yurtdışından misafirlerim oluyor. En önemlisi iş yoğunlığundan arkadaşlarını feda eden bir Istanbul insanı olmamaya çalışıyorum. Asya'dayken öyle (mutlu) aylarım oldu ki günümün en önemli aktiviteleri "pazardan mango almak ve sonra anatomi çalışmak" idi. Şimdi bu kadar yorucu bir ülkede, bu kadar farklı alanlarda kendimce bu kadar yoğunluğa yetecek ve hatta hepsinden müthiş keyif almamı sağlayacak acayip bir ruh hali içindeyim. Bu çok coşkulu ama çok da dengeli de bir enerji. Bir ara Bor madeninin ne kadar bitmez bir enerji kaynağı olduğuna dair muhabbetler vardı ya, sanki ben kendi Bor kaynağımı buldum ve onunla yaşıyorum. Sadece bu arınmalarda ve Vipassana kurslarında dokunabildiğim çok farklı bir enerji hali bu.
- Daha önce de duygulsallaştığımdan sözetmiştim. Sanırım aslında aylardır ittirip kaktırıp kutulamaya çalıştığım duygular da bu arınmayla birlikte önce bir yüzeye çıkıyorlar ve o anda onlarla yüzleşebiliyorsam gidiyorlar. Duyguları bastırmak, oyalanmak, kaçmak için saldırabileceğim abur cubur olmayınca da onlarla yüzleşmekten başka çok da seçeneğim kalmıyor. Birikmiş lenf sıvısı, depolanmış yağlar, toksinler nasıl atılıyorsa, artık ihtiyacım olmayan duygulardan da bu aralar aynı şekilde arındığımı hissediyorum.
Bakıyorum da bunlar benim için çok değerli değişimler. Hayatımin sadece 30 gününde bişeyler çiğnemeyerek, kolayca elde edebildiğim değişimler oldukları için de ayrıca mutluyum. Kalan 10 günü de merakla bekliyorum.
No comments:
Post a Comment